Wednesday 8 January 2025 - 20:57
Cahilce konuşma alışkanlığı, Allah'a ve Peygamber'e (s.a.a.) olan inançsızlığa neden olur

Havza/ Ayetullah Cevadi Amuli, cahilce konuşma alışkanlığının tehlikelerine dair şunları ifade etti: Eğer birisi cahilce konuşmaya alışırsa, yani akli bir konuda bilmediği bir şeyi söyler ya da yazar ve nakli bir konuda da kaynağı olmayan bir şeyi aktarırsa, başlangıçta sadece sıradan meselelerde böyle davransa bile, zamanla inanç ve dini konularda da bilmediği şeyleri Allah'a ve Peygamberine (s.a.a.) isnat etmeye alışır.

Havza Haber Ajansı'na göre, Ayetullah Cevadi Amuli, "Bilinmeyen konularda konuşma alışkanlığının tehlikesi" konusunu ele alarak şöyle dedi: "Şeytan, birini kötülüğe ve fuhşa yönlendirdikten sonra ona bilmediği bir şeyi Allah'a isnat etmesini emreder: 'Allah'a bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.' Bu tür bir isnat, bid'at olup en büyük günahlardan biridir ve bilerek ve isteyerek yapıldığında küfür seviyesine ulaşır.

Buradan, Kur'an-ı Kerim'in insanın hayatını cahilce konuşmayacak şekilde düzenlemesi gerektiğine dair vurgusunun sebebi anlaşılmaktadır. Çünkü insanı bu dini edebe alıştırdığında, dini konularda cahilce konuşmanın tehlikelerini ona öğretebilir.

Bu bağlamda, ilim sahibi hocalar ve âlimler, insanın âlim olma programı ve esaslarını açıklarken, Hz. Peygamber'den (s.a.a.) bir hadis kullanarak şöyle derlerdi: 'İnsan üç tür sermaye ile âlim olur. Birincisi, Kur'an-ı Kerim'dir. İkincisi, Ehli Beyt'in (a.s.) sünnetidir. Üçüncüsü ise 'Bilmiyorum' demektir, yani bilmediğini bilmektir. İki ağır yük (Sakaleyn) yani Kur'an ve İtret (a.s.), ilmin etkin kaynaklarıdır. Kişinin bu kaynaklardan faydalanabilmesi için bilmediğini bilmesi ve bilmediği bir şeyi söylememesi gerekir. Eğer biri kendini bilgili sanıyorsa, kitap ve sünnetten faydalanmaz; ancak bilmediğini bildiğinde, bu iki kaynaktan yararlanma ihtiyacı hisseder.

Eğer birisi cahilce konuşmaya alışırsa, yani akli bir konuda bilmediği bir şeyi söyler ya da yazar ve nakli bir konuda da kaynağı olmayan bir şeyi aktarırsa, başlangıçta sadece sıradan meselelerde böyle davransa bile, zamanla inanç ve dini konularda da bilmediği şeyleri Allah'a ve Peygamberine (s.a.a.) isnat etmeye alışır.

Nehc'ul-Fesaha, cilt 2, sayfa 670 ve Tasnim cilt 8, sayfa 526-527

Tags

Your Comment

You are replying to: .
captcha