Havza Haber Ajansı Muhabirinin Meşhed’den bildirdiğine göre:
Filistinli direnişçi ve gazeteci Teysir Süleyman, 20 yıl boyunca İsrail hapishanelerinde esir kalan bir özgürlük direnişçisi olarak 3 Aralık Salı akşamı Honar Hüseyniyesi'nde düzenlenen ve kültürel aktivistlerin katıldığı “Ümmet Söyleşileri” adlı onuncu oturumda konuştu. Oturumun konusu “İzzeddin el-Kassam Tugayları'ndan İsrail Hapishanesine” başlığıyla ele alındı. Süleyman konuşmasının başında kendisini tanıttı ve Filistin’deki direniş hareketlerinin nasıl şekillendiğine değinerek şunları ifade etti:
“32 yıl önce elimizde hiçbir silah olmadan İsrail’le mücadele etmek için 40 kişi bir araya geldik.”
İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın kurucu üyesi şu ifadelerde bulundu:
“Biz Siyonist işgal altında doğmuş ve bu baskının gölgesinde var olmuş bir halkız. Her insan doğuştan özgürlüğe ve seçim hakkına sahiptir; yemek, çalışmak, seyahat etmek gibi tüm kişisel işlerinde özgürdür. Ancak Siyonist işgalci rejim bizim tüm özgürlüğümüzü ve haklarımızı gasp etti.”
İsrail rejimiyle çatışma sürecine değinen konuşmacı şöyle devam etti:
“Siyonist işgal rejimi en iyi silahlara, en gelişmiş iletişim ve medya araçlarına sahipti. Ancak İsrail ordusuna saldırdığımızda gördük ki düşündüğümüz kadar güçlü değillerdi. Bu nedenle operasyonlarımızda medya ve iletişim sistemlerini hedef aldık.”
Süleyman, konuşmasında şunları vurguladı:
“Bugün dünyaya açıkça ilan ediyoruz ki direnişimizin ve mücadelemizin amacı, gaspçı İsrail’e karşıdır ve savunma hakkımız vardır. Tüm özgürlük yanlılarından yardım istiyoruz; hem Müslümanlardan hem de gayrimüslimlerden, Filistin’in özgürlüğüne ve insan haklarının savunulmasına destek olmalarını talep ediyoruz.”
Filistinli direnişçi Teysir Süleyman, İsrail işgal rejiminin hapishanelerinde geçirdiği 20 yıllık esaret süresince verdiği mücadele ve çabalardan bahsederek şunları ekledi:
“Müslümanların yapabileceği en kutsal görevlerden biri işgal altındaki toprakların savunulmasıdır.”
Konuşmacı, İsrail’in askeri kanadının gücünü herkesin bildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Böylesine güçlü bir yapıya karşı direnişi sürdürmenin önemi büyüktür. Kur’an-ı Kerim de direnişin devamlılığının önemine vurgu yapar, çünkü bu düşmana zarar verecektir. Bugün görüyoruz ki Lübnan, Suriye, Irak ve İran’da direniş cephesinin genişlemesiyle birlikte binlerce füze İsrail’e saldırıyor.”
İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın kurucu üyesi şunları ekledi:
“Mevcut koşullarda direniş cephesinde Müslümanlar arasında birlik ve dayanışma, anlaşmazlıkların bir kenara bırakılması hayati bir ihtiyaçtır.”