Hüccetü’l-İslam Muhsin Rızvani, İsfahan’da Havza Haber Ajansı muhabiriyle yaptığı röportajda, Recep ayının İslam kültüründe çok faziletli aylardan biri olduğunu belirterek şunları söyledi: “Recep ayı, ilahi rahmetin bolca yağdığı anlamına gelen ‘Şehrü’l-Asab’ ve savaşın haram olduğu aylardan biri anlamına gelen ‘Şehrü’l-Asam’ olarak tanınmaktadır.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani sözlerine şöyle devam etti: “Bu ayın kutsiyeti, Kur’an ayetleri ve Peygamber (s.a.a.) ile Ehlibeyt (a.s.) sünnetine dayanarak vurgulanmıştır. Özellikle cahiliye döneminde bile kabileler kılıçlarını yere koyar ve bu aya saygı gösterirdi.”
Havza ve üniversite öğretim görevlisi şu ifadeleri ekledi: “İslam’da bu dört haram ay resmî olarak kabul edilmiştir ve Recep, bu ayların ilki olarak pek çok fazilete sahiptir. Recep ayı, layıkıyla yüceltilmesi gereken bir aydır; Allah’ın rızasına ve rahmetine yaklaşmaya vesile olur. Bu ayda en önemli ibadetlerden biri de oruç tutmaktır.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Rivayetlerde İmam Cafer-i Sadık (a.s.), birine Recep ayında oruç tutup tutmadığını sorar. O kişinin oruç tutmadığını söylemesi üzerine İmam (a.s.) şöyle buyurur: ‘Kim Recep ayından bir gün oruç tutarsa, Allah-u Teâlâ onu cehennem ateşinden kurtarır ve cennete girmesine vesile olur.’”
Daha sonrasında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Recep ayı, tövbe etmek ve hayatın eksik yönlerinden dönmek için eşsiz bir fırsattır. Bu ayda yapılan iyi amellerin değeri kat kat artar, manevi kazançlar sınırsızdır. Bu yüzden bu mübarek günleri iyi değerlendirmeli, Allah’a yakınlaşmak ve istiğfar etmek için gayret göstermeliyiz.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani, sahih hadislerden alıntı yaparak şunları söyledi:
“Peygamber Efendimiz (s.a.a.), ‘Recep Allah’ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır’ buyurmuştur. Bu ifade, Recep ayının İslam takvimindeki özel konumunu ve önemini ortaya koymaktadır.”
Ayrıca şu önemli noktalara dikkat çekti:
“Bu ayda insanlık için son derece mübarek ve anlamlı iki büyük olay yaşanmıştır. İlki, 27 Recep’te Kur’an-ı Kerim’in nazil olması ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) risaletinin başlamasıdır. İkincisi ise, 13 Recep’te Emirü’l-Müminin İmam Ali’nin (a.s.) doğumudur. Bu iki olay insanlık tarihinde derin etkiler bırakmış ve sayısız bereketler getirmiştir. İnsanlık, bu mübarek olaylara büyük bir minnet borçludur.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani şu önemli noktaları vurguladı:
“Recep ayı, Şaban ve Ramazan aylarına bir hazırlık dönemi olarak kabul edilir. Şaban ayı ruhun süslenmesi, Ramazan ise Allah’ın misafirliği olarak ruhsal arınma ve yücelme için büyük fırsatlar sunar. Bu yüzden Recep ayı yalnızca kendine özgü kutsallığıyla değil aynı zamanda sonraki mübarek aylara hazırlık niteliğiyle de önemlidir. Müslümanlar bu ayın faziletlerinden faydalanarak sonraki günlerin derin bereketlerine hazırlanabilir.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani Recep ayını en iyi şekilde değerlendirmenin önemine işaret ederek şöyle dedi:
“Bu ayı layıkıyla geçirenler, Allah’ın rahmetine nail olacaklardır. Özellikle bu günlerde sık sık istiğfar getirilmesi son derece önemlidir. İnsanlar, bu ayda istiğfar ederek kendilerini arındırabilir ve Şaban ayına temiz bir şekilde girerek Allah’a ibadet ve takvaya hazır hale gelebilirler.”
Ayrıca şu ifadelerde bulundu: "Recep ayı, Ehlibeyt’ten (a.s.) hiçbir şehadet veya vefat olayının bulunmadığı bir aydır. Bu nedenle insanın mutluluğu ve manevi olgunlaşması için uygun bir zamandır. Recep ve Şaban aylarında elde edilen hazırlık, insanı Ramazan ayında Allah’ın misafirliğinde tam anlamıyla feyiz almaya hazır hale getirir.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani, Recep ayında yapılması gerekenlere dair şu tavsiyelerde bulundu:
“Bu ayda ilk yapmamız gerekenlerden biri kendi sözlerimizde, davranışlarımızda, düşüncelerimizde, ruhsal ve fiziksel durumumuzda mevcut eksiklikleri gözden geçirmek olmalıdır. Bu eksiklikleri gidermek için çaba göstermek öncelikli işlerimizden biri olmalıdır.”
Ayrıca bu ayda tefekkürün önemine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Hayatımızı nasıl daha iyi bir şekilde ilerletebileceğimizi düşünmeli ve yaşam tarzımızı hem maddi hem manevi olarak en yüksek verimi elde edecek şekilde düzenlemeliyiz. Aynı zamanda ahiret hayatımıza da hazırlık yapmalıyız.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani, bu ayda ruh üzerinde olumlu etkiler bırakan bazı özel amellerden bahsederek şunları belirtti:
“Kur’an-ı Kerim okumak, gece ibadetleri yapmak ve oruç tutmak bu ayın önemli ibadetlerindendir. Özellikle bu ibadetler Ehlibeyt tarafından çokça teşvik edilmiştir.”
Ek olarak, şu ifadelerde bulundu:
“Recep ayı, Allah’a kulluk ayı olarak bilinir. İnsan bu dönemde mümkün olduğunca ilahi faziletleri kendisinde geliştirmeli ve şeytani vesveselerden uzak durmalıdır.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani, Recep ayını önemsemek günlük yaşamda olumlu değişimler arasında güçlü bir bağ olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Recep ayını layıkıyla yücelten bir kişinin hayatında doğal olarak olumlu değişimler meydana gelir.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani, bu ayda istiğfarın önemine vurgu yaparak şöyle dedi:
“İstiğfar, insanın kendisini daha iyi kontrol etmesine ve olaylara, davranışlara daha standart bir bakış açısıyla yaklaşmasına vesile olmalıdır.”
Ayrıca Recep ayını “ruh temizliği” için bir fırsat olarak nitelendirerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu ay, yıl boyunca üzerimizde biriken manevi kirleri, tozları ve zararları temizlememize, kendimizi arındırmamıza ve adeta yeniden doğuş yaşamamıza imkân tanır.”
Hüccetü’l-İslam Rızvani, bu ayın Allah’ın rızasına ve gerçek kulluğa yönelmeye daha çok odaklanmamıza yardım etmesi gerektiğini de hatırlattı.
Son olarak şunları ekledi:
“Kulluk sadece ibadetle sınırlı değildir; Allah’ın bizden ne beklediğini anlayarak kulluğumuzu şekillendirmeli ve ömrümüzü daha derin ve kapsamlı bir şekilde değerlendirmeliyiz.”
Your Comment