Havza Haber Ajansı’nın aktardığına göre, Ayetullah Hamaney Siyonist rejim ve Amerika’nın bölgede devam eden cinayetlerine ve bazı ülkelerin onlara yardım ettiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Siyonist rejim kendince Suriye üzerinden Hizbullah güçlerini kuşatıp ortadan kaldırmayı planlıyor; ancak kökünden sökülecek olan İsrail’in ta kendisidir.”
Konuşmalarının başında, Hz. Fatımatü’z-Zehra’nın (s.a) doğum günlerini tebrik eden Ayetullah Hamaney, kadınlar ve kızlarla yapılan bu oturumu çok güzel ve coşkulu bulduklarını belirtti. Görüşmede kadınlardan yedi kişinin dile getirdiği konulara işaret ederek, “Ailelerin sanal ortamda korunması”, “nüfus artışı”, “kadınların sanat alanındaki meseleleri” ve “evliliğin kolaylaştırılması” gibi konuların önemli olduğunu vurguladı. Ayetullah Hamaney, ilgili makamların ve yetkililerin bu değerli görüşleri ciddiyetle takip edip gerekli adımları atmaları gerektiğini söyledi.
İslam İnkılabı Lideri, Hz. Fatımatü’z-Zehra’nın (s.a) varoluşunun bazı boyutlarına değinerek onu yaratılış âleminin hayret verici bir mucizesi olarak tanımladı ve şöyle buyurdu: "Genç bir hanımın, manevi açıdan ve ulvi kimlik bakımından öyle bir mertebeye ulaşması -ki Şia ve Sünni rivayetlerine göre, onun öfkesi Allah’ın öfkesi ve onun hoşnutluğu Allah’ın hoşnutluğu anlamına gelir- gerçekten muazzam ve hayranlık uyandırıcıdır.”
Ayetullah Hamaney, Hz. Fatıma’nın (s.a) benzersiz özelliklerinden bazılarını şu şekilde sıraladı: “Peygamber’e (s.a.v) zorluklarda teselli kaynağı olması”, “İmam Ali’nin (a.s) cihadına eşlik etmesi”, “ibadette meleklerin gözlerini kamaştırması”, “fesahat ve belagatiyle ateşli hutbeler irad etmesi”, “İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ve Hz. Zeyneb’i (s.a) yetiştirmesi.”
Ayrıca Hz. Fatıma’nın (s.a) çocukluk, gençlik, evlilik ve hayat tarzıyla Müslüman kadınlar için en üstün, en güzel ve en anlamlı örnek olduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamaney, dünyada kadın meselesine ilişkin çeşitli bakış açılarına değinerek şunları söyledi: "Kapitalizm ve onlara bağlı siyasetçiler dünyada etkili medya araçlarını ellerinde bulundurarak sahte bir felsefi ve insancıl teori kisvesi altında, yalan ve samimiyetsizlikle, kadınların toplumdaki konumuna müdahale etmek, yön vermek ve gayrimeşru çıkarlar elde etmek için suç dolu ve yozlaşmış niyetlerini gizlemektedirler.”
Batılı emperyalistlerin ve kapitalistlerin her zaman sahtekârlık ve riyakârlık yöntemini benimsediğini vurgulayan Ayetullah Hamaney, kadınların fabrikalara çekilerek sanayinin düşük ücretli işçi ihtiyacının karşılanmasını, kadın özgürlüğü ve bağımsızlığı örtüsü altında sunulan bir riyakârlık örneği olarak değerlendirdi.
Ayetullah Hamaney, yaklaşık iki yüzyıl önce Amerika’da kölelerin özgürleştirilmesi sloganının altında yatan asıl amacın, kölelerin güneydeki tarlalardan kuzeydeki fabrikalara yönlendirilmesi olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Bugün de feminist sloganların, kadın özgürlüğü ve hakları söylemlerinin ardında insanlık dışı ve siyasi hedefler gizlidir. Bu hedeflerin bir kısmı açıktır, bir kısmı ise zamanla ortaya çıkacaktır.”
Ayetullah Hamaney, İslam’ın kadın konusundaki manifestosunun açıklanmasını, İslam’ın bu alandaki mantığının genel olarak anlaşılması için gerekliliğine dikkat çekerek şöyle dedi: "Bu mantığı toplumda yerleştirmeli ve buna göre hareket etmeliyiz. Elbette devrimden sonra bu alanda birçok çalışma yapılmıştır.”
İslam İnkılabı Lideri, İslam’da kadın konusundaki manifestonun ilk önemli ilkesinin çift olma (zevciyet) olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Kur’an’ın birçok ayetine göre kadın ve erkek aynı özden yaratılmış, birbiriyle çift ve birbirinin tamamlayıcısıdır.”
Ayetullah Hamaney, kadın ve erkeğin çift ve birbirini tamamlayıcı olmasının gerekliliğini, aile adı verilen üçüncü bir birimin oluşturulması olarak nitelendirdi ve şöyle devam etti: "Buna göre aile kurmak ilahi bir yaratılış sünnetidir. Şükürler olsun ki İran kültüründe de aile sevgisi, milletin kültürel derinliğinin ve gücünün önemli göstergelerinden biridir.”
İslam İnkılabı Lideri, İslam’ın kadın konusundaki manifestosunun bir diğer ilkesinin, “kadın ve erkeğin manevi yolculuk, insani yükseliş ve temiz bir hayata ulaşmada hiçbir farklarının olmaması” olduğunu belirtti ve şöyle dedi: "İslam’a göre kadın ve erkek fiziksel farklılıklara rağmen düşünsel ve pratik yetenekler ile sonsuz potansiyele sahiptirler. Bu, kadının da erkek gibi hatta bazen zorunlu olarak bilimsel, siyasi, sosyal, ekonomik, uluslararası, kültürel ve sanatsal alanlarda rol üstlenmesini sağlar.”
Ayetullah Hamaney, İslam’ın bakış açısıyla ailede kadın ve erkeğin farklı roller üstlenmesini birinin diğerine üstünlüğü olarak değerlendirmedi ve şu ifadeleri kullandı: "Kadın ve erkek aile içinde eşit haklara sahiptirler. Ancak duygusal açıdan İslam, kadını bir çiçek gibi görür; onun tazeliği ve kokusunun aile içinde korunması ve bundan faydalanılması gerekir.”
İslam’da kadın konusunda vurgulanan diğer bir konu, “kadın ve erkek arasındaki iletişim ve ilişkilerdeki sınırlamalardır”.
İslam İnkılabı Lideri, bu konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "İslam, ‘hicab, iffet ve bakış’ konularına dikkat ve hassasiyet göstermektedir. Elbette Batı’daki bugünkü serbestlikler nispeten yenidir. Avrupa’daki kadın tasviri iki üç yüzyıl önceki edebi eserlerde Batı’da da kadın meselesiyle ilgili birçok dikkatin bulunduğunu göstermektedir.”
Ayetullah Hamaney, İslam’ın kadın konusundaki bir diğer önemli görüşünün “anne olmanın manevi değeri ve bununla gurur duymanın” olduğunu belirterek şunları ekledi: "Bugün bazıları kapitalistlerin, sömürgecilerin ve bağımsız topluluklara özellikle de bizim toplumumuza düşman olanların politikaları gölgesinde annelikten kötü bir imaj sunmaktadırlar. Oysa annelik ve bir insanı yetiştirmek son derece değerli bir onurdur. İşte bu yüzden İslam farklı ifadelerle, örneğin cennetin annelerin ayakları altında olduğu söylemleriyle anneye sevgi, hizmet ve itaat konusunda büyük bir teşvikte bulunmaktadır.”
Ayetullah Hamaney, İslam’ın kadın konusundaki bazı önemli ilkelerini sıraladıktan sonra devrimden sonra çeşitli alanlarda aktif, bilgili ve inançlı kadınların şaşırtıcı derecede büyüyen rolünü bu yüksek bakış açısına dayandırarak şu şekilde değerlendirdi: "Kadınların devrim mücadelesi ve zaferindeki rolleri belirleyiciydi. Bazı kişiler kadınların yürüyüşlere katılmasına karşıydı, ancak İmam Humeyni (r.a.) bu bakış açısına şiddetle karşı çıkmıştı.”
Ayetullah Hamaney kadınların sahaya çıkmasının, onların eşlerini ve çocuklarını da harekete geçirdiğini belirterek şunları söyledi: "Bu açıdan bakıldığında kadınlar inkılabı zaferle sonuçlandıranlardı.”
İslam İnkılabı Lideri, inkılap sonrası kadınların siyaset, uluslararası alandaki faaliyetleri, savunma savaşında ve özellikle savunma hattı ve siyasi arenada oynadıkları rolleri, devrim sonrası kadınların bir başka parlak başarı örneği olarak değerlendirdi ve şöyle dedi: "İranlı kadın; ülkesinin kimliğini, kültürünü ve köklü geleneklerini vakar, haya ve iffetiyle korumayı başarmıştır. Öyle ki bugüne kadar birçok Batı ülkesinin karşılaştığı olumsuzluklardan etkilenmemiştir ve inşallah bundan sonra da aynı şekilde yoluna devam edecektir.”
Ayetullah Hamaney, kadınların üniversite ve havzalarda bilimsel ve araştırma faaliyetlerindeki parlaklıklarına dikkat çekerek şunları söyledi: "Günümüzde müçtehit kadın sayısı oldukça fazladır ve hatta birçok "kadın" konusundaki meselelerde, erkeklerin doğru bir teşhis koyamadığı durumlarda, kadınların kadın müçtehitlere taklit etmesi gerektiğine inanıyoruz.”
Ayetullah Hamaney, devrim öncesiyle kıyaslandığında kadınların dini inançlarını koruyarak bilim insanı, üniversite öğretim üyesi, yazar, şair ve sanatçı olarak elde ettikleri ilerlemenin karşılaştırılamaz şekilde daha yüksek olduğunu kaydederek şunları söyledi: "Tabii ki düşman da boş durmuyor, plan yapıyor. Çünkü çok hızlı bir şekilde fark ettiler ki devrimi zor yöntemlerle, savaş, bombalama, etnik çatışmalar ve fitne güçleriyle yenmek mümkün değil. Bu nedenle yazılı olmayan yöntemlere, yani propaganda, ayartmalar ve samimiyetten uzak sloganlara başvurdular.”
Ayetullah Hamaney, bir ülkede kaos çıkararak kadınları savunma iddiasını, düşmanların sahte sloganlarının bir örneği olarak değerlendirdi ve şu uyarılarda bulundu: "Kızlar, kadınlar, öğretim üyeleri, öğrenciler ve tüm kadın toplumu, düşmanların kadınlarla ilgili değerleri saptırmak amacıyla kullandığı sinsice yöntemler ve yumuşak savaşlara karşı dikkatli olmalı ve gereken önlemleri almalıdır.”
İslam İnkılabı Lideri, konuşmalarının son kısmında bölgedeki gelişmelere değinerek şunları söyledi: "Suriye’de yapılan hareket, Siyonist rejimin ve Amerika’nın işlediği suçlar ve diğerlerinin onlara sağladığı yardımlar ile düşmanlar, direnişin sona erdiğini düşündüler. Oysa ki büyük bir yanılgı içindeler.”
Ayetullah Hamaney, Seyyid Hasan Nasrallah ve Sinvar’ın ruhlarının canlı olduğuna vurgu yaparak şunları ekledi: "Vücutları gitti ama şehadet, onları varlık sahasından dışarı atmadı, ruhları ve düşünceleri hala var ve yolları devam ediyor.”
Ayetullah Hamaney, Gazze’nin Siyonist saldırılara karşı direnişine ve Lübnan’ın devam eden direnişine de dikkat çekerek, “Siyonist rejim kendisini Suriye üzerinden hazırlayarak Hizbullah’ı kuşatmak ve yok etmek istiyor ama kökü kazınacak olan İsrail’dir” dedi.
İslam İnkılabı Lideri, Filistinli mücahitler ve Hizbullah savaşçılarıyla İran’ın yan yana durmaya ve onlara her türlü destek ve yardım sağlamaya devam edeceğini vurgulayarak, bir gün düşmanın mücahitlerin ayakları altında ezilerek mağlup olacağı günü göreceklerine olan umudunu dile getirdi.
İslam İnkılabı Lideri’nin konuşmalarından önce, alanında aktif olan 6 kişi, “Devrimci Müslüman Kadın Modeli”, “Sosyal Medya, Kadın, Aile ve Çocuk”, “Aileyi güçlendirerek Nüfus Sorununun Çözülmesi”, “İlim Havzasındaki Kadınların Yetenekleri ve Kadınlara Yönelik Sahne Sanatlarının Güçlendirilmesi”, “Evliliği Kolaylaştırma ve Aracılık Sorunu” ve “Kız Öğrenciler İçin Eğitim Programlarının Kültürel Kimliği Güçlendirmeye Yönelik Düzenlenmesi” gibi konularda görüşlerini sundu.
Ayrıca, Lübnanlı iki şehidin annesi “Ayide Surur”, direnişin devamı ve zaferi üzerine kadın direniş ekseninin bir temsilcisi olarak bu görüşmede konuşma yaptı.
Your Comment