Saturday 21 September 2024 - 19:19
İlim havzası ve üniversite, toplumu canlı tutar

Ayetullah el-Uzma Cevadi Amuli: İlim havzası ve üniversite, toplumu canlı tutar ve sapkınlıkların önünü keser. Böylece insanlar İmamların (a.s.) yolunu takip eder ve arınırlar.

Havza Haber Ajansı'nın haberine göre, Hazreti Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) ve Hazreti İmam Caferi Sadık (a.s.)'ın mübarek doğum yıldönümü vesilesiyle, bir grup talebenin imame (sarık) takma töreni, Ayetullah el-Uzma Cevadi Amuli'nin elinden gerçekleştirildi.

Bu törende Ayetullah el-Uzma Cevadi Amuli, bu mübarek günler vesilesiyle tebrik ve kutlamalarını ileterek şu açıklamalarda bulundu: İmam Caferi Sadık (a.s.), daha doğmadan önce Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından 'Sadık' olarak adlandırıldı ve O'nun bu ailenin altıncı evladı olduğunu söylendi.

Ayetullah el-Uzma Cevadi Amuli sözlerine şu şekilde devam etti: İnsan, ebedi hayat ve yaşam suyu peşindedir; bu, güzel bir arzudur ancak bilmeliyiz ki, bu yaşam suyu ne gökten yağan yağmur gibi ne de yerden fışkıran bir pınar gibidir. Aksine, Allah Kur'an’da şöyle buyuruyor: Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resûlüne uyun. (Enfal 24) Eğer insan, mükemmel ve adaletli bir yaşam sürmek isterse, eğer melekler gibi yaşamak isterse, Allah’a ve Resûlü’ne itaat etmelidir.

Ayetullah el-Uzma Cevadi Amuli konuşmalarının başka bir bölümünde şu açıklamalarda bulundu: Bazı insanlar, nereden geldiklerini ve niçin geldiklerini unutur. Bu unutkanlığın kaynağı araştırılmalıdır. Siyonistler ve Batı'nın Filistin halkına uyguladıkları zulüm, kendilerini unuttukları içindir. Allah-u Teala şöyle buyuruyor: 'Ve Allah’ı unutanlar gibi olmayın, Allah da onları kendilerine unutturur.' (Haşr 19) İnsanın kendini unutmasının sebebi, tevhidi hatırlamamasıdır. Allah’ı unutanlar, aslında kendilerini unutmuşlardır. Bu tür insanlar yalnızca dünya için düşünürler. Hadis-i Şerifte 'Kendini bilen, Rabbini bilir' denir. Bu hadis ve ayet arasında ilmi bir uyum vardır. Ayette, 'Allah’ı unutmayın, yoksa kendinizi unutursunuz' deniyor, burada ise 'Kendini tanıyan, Rabbini tanımıştır' deniyor. Demek ki, eğer biz Kur’an’ı ve Ehl-i Beyt’in (a.s.) saf ve pak öğretisini bir kenara bırakır ve göz ardı edersek, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ile son dönemdeki Filistin ve Gazze’deki zulümler meydana gelir.

İnsana hayat suyu ve ebedi hayat veren tek faktörün 'ilahi din' olduğunu belirterek, Peygamberin temiz soyunun (Ehl-i Beyt) Tathir ayetine göre temiz (masum) olduklarını ifade ettiler: 'Şüphesiz Allah, Ehl-i Beyt'ten her türlü kir ve pisliği giderip onları tertemiz yapmak ister' (Ahzab 33). Eğer onlar temizse, onların öğrencilerinin de temiz olmaları gerekir. Eğer İmamlar masum ise, onların öğrencileri de günahlardan kaçınmaya özen göstermelidirler.

Ayetullah el-Uzma Cevadi Amuli şunları ifade etti: Peygamber Efendimiz (s.a.v) Kuba Mescidi'ni inşa ettiğinde, 'İçinde erkekler vardır ki, temizlenmeyi severler' (Tevbe 108) ayeti nazil olmuştur. Yani, mescidin amacı insanın temiz olmasıdır. Burada temizlik manevi anlamdadır. Mescid-i Nebevî'de bulunan bir kişi, bir müslüman, temiz olmalıdır. Arzu ve isteklerinin esiri olmuş, özgür olmayan bir kişi temiz değildir. Mescidin amacı, insanı özgürleştirmektir. Mescit yalnızca insanın cehenneme gitmemesi için değil, aynı zamanda ona 'temizlik' dersini öğretir. Ve bu, insanın sadece cennete gitmesinden çok daha yüksektir.

Ardından Ayetullah el-Uzma Cevadi Amuli şunları ekledi: Bizim, İmamları (a.s) kendimize örnek almamız gerekir. Eğer Ehl-i Beyt (İmamlar) temizse, eğer mescit arınma içinse, o zaman mescidinde bulunan bir kişi de Ehl-i Beyt'in öğrencisidir. Umuyorum ki, bütün Müslümanlar, özellikle siz değerli talebeler, her zaman Allah'ı hatırlayarak kendinizi unutmayacak şekilde, İmamlar için iyi öğrenciler olursunuz ve toplumu temiz tutarak, kendiniz de temiz olur toplumu da arınmış bir şekilde doğruya yönlendirirsiniz.

Ayetullah el-Uzma Cevadi Amuli, konuşmasının sonunda şöyle buyurdu: Allah, Kur'an'da birkaç ayette şehitlerden bahsetmiş ve şehitlerin canlı olduklarını ifade etmiştir. Ancak hiçbir yerde şehitlere yemin etmemiştir. Fakat Allah, Kur'an'da âlimin kalemi ve mürekkebine yemin etmiştir: 'Nun. Kaleme ve onunla yazdıklarına yemin ederim.' (Kalem 1). Bu ilim insanının, âlimin kalemidir ki şehit yetiştirir. İlim havzaları ve üniversiteler, toplumu hayatta tutar ve sapkınlıkların önünü keser, böylece insanlar İmamların (a.s) yolunu takip eder ve arınırlar.

Tags

Your Comment

You are replying to: .