Dünya Şehit Sadr Ödülü Sekreteri Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimîn Yahya Cihangiri, Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Sadr’ın hicri takvime göre şehadet yıl dönümü (8 Nisan 1980) münasebetiyle Kum’da Havza Haber Ajansı muhabiriyle yaptığı röportajda, Şehit Sadr’ın ilmi ve manevi kişiliğinin medrese talebeleri ve âlimleri için örnek alınması gerektiğini vurgulayarak şu ifadelerde bulundu: "Şehit Sadr’ın kişiliğini ilham verici ve örnek olarak görmemizin sebebi, bu büyük şehidin sahip olduğu özelliklerdir. Bugün ilim havzaları bu özellikler üzerinde ne kadar çok çalışırsa, Şehit Sadr’ın bu ilham verici ve örnek yönleri talebelerde o kadar çok tezahür edecektir."
Kum’daki İslami Kültür ve İletişim Teşkilatı Temsilciliği Başkanı şunları ekledi: "Şehit Sadr’ın özelliklerinden biri, teorik düşüncede cesaret sahibi olmasıydı. O, talebelik döneminde ve hocası Ayetullah Hoyi’nin derslerinde eleştirilerde bulunuyor ve teorik düşüncelerini cesurca dile getiriyordu."
Ayrıca şu ifadelerde bulundu: "Bugün karşı karşıya olduğumuz sorunlardan biri, teorik düşünme ve eleştiri cesaretini kaybetmemizdir. Bilimsel eleştiriyi saygısızlık olarak algılıyoruz, oysa bilimsel eleştiri bilime olan saygının bir ifadesidir. Bu tür eleştiriler düşünceleri daha dinamik hale getirir. Şeyh Tusi’den sonraki yüz yıllık duraklama dönemi unutulmaması gereken büyük bir felakettir. Bilimsel eleştiriyi sınırlamak, bilimin gelişimini engelleyecek bir durum yaratılmamalıdır."
Hüccetü’l-İslam Cihangiri şöyle devam etti: "Şehit Sadr’ın kişiliğini incelediğimizde genç yaşına rağmen eleştiride cesaret sahibi olduğunu, kitap yazdığını ve teoriler geliştirdiğini görüyoruz. Ancak bugün biz, bazı meseleleri yaşa ve deneyime sınırlamış durumdayız. Oysa genç ilim havzası âlimlerine teorik düşünceler geliştirme fırsatı tanımalıyız."
Hüccetü’l-İslam Cihangiri şöyle ekledi: "Şehit Sadr, el-Üsûs el-Mantıkiyye li’l-İstikrâ adlı kitabını yazdığında, kitabı hocası Ayetullah Hoyi’ye götürüp gösteriyor. Ayetullah Hoyi, ‘Bu, karıştırıp incelediğim ve hiçbir şeyi tam olarak anlamadığım ilk kitap.’ diyor. Bu ifade, Ayetullah Hoyi’nin tevazusunu ve öğrencilerine olan ilgisini göstermektedir. Ancak aynı zamanda Şehit Sadr’ın bilimsel görüşlerini ifade etme konusundaki cesaretini ve zamanının ötesinde düşünceler ortaya koyduğunu da kanıtlamış oluyor. Dolayısıyla, Şehit Sadr’ın en belirgin özelliği teorik düşüncede cesaret sahibi olmasıdır."
Kum İslami Kültür ve İletişim Teşkilatı Temsilciliği Başkanı, Şehit Sadr’ın ikinci özelliğini açıklayarak şunları söyledi: "Şehit Sadr’ın ikinci özelliği, bu işleri genç yaşta yapma cesaretine sahip olmasıdır. Yaşının ilerlemesini beklemeden gençlik döneminde bu alanlara giriş yaptı ve çalışmalarına başladı."
Ayrıca şunları ekledi: "Şehit Sadr, o dönemin Necef medresesinde bu cesaret ve kararlılığı sergiledi. Ancak bizler maalesef, Şehit Sadr’ın çok gerisinde kaldık ve onun gibi adımlar atmayı başaramadık. Bu yöne doğru ilerlememiz gerekiyor."
Dünya Şehit Sadr Ödülü Sekreteri konuşmasına şöyle devam etti: "Şehit Sadr’ın üçüncü özelliği, özünde sahip olduğu manevi zenginliktir. Şehit Sadr kirada oturuyordu ve hayatının sonuna kadar da bu şekilde yaşadı. Ancak geçim sıkıntıları onun teorik çalışmalarını bırakmasına sebep olmadı. Bugünkü sorunlarımızdan biri geçim meselesini o kadar önemsiyoruz ki, bu durum teorik düşünmeyi gölgede bırakıyor. Oysa teorik düşünmenin ilk adımı manevi bir zenginliğe sahip olmaktır ve Şehit Sadr bu özelliği en iyi şekilde yansıtmıştır."
Hüccetü’l-İslam Cihangiri, Şehit Sadr’ın dördüncü özelliğini açıklayarak şunları söyledi: "Şehit Sadr’ı İslami düşünce tarihinin ciddi bir teorisyeni yapan dördüncü özelliği, kendine olan güvenidir. Başkalarının düşüncelerini inceler, ancak kendi bilgisine dayanır ve İslami öğretilerden saf ve berrak bir düşüncenin doğmasını ister. Bu nedenle İktisaduna (Ekonomimiz) ve Felsefetuna (Felsefemiz) gibi eserlerinde ‘biz’ vurgusunu öne çıkarır. Batı düşüncesini tanır ancak ona kapılmaz. Diğer düşünceleri derinlemesine tanıyor ama bu düşüncelerde kaybolmuyor. Şehit Sadr’ın en önemli özelliklerinden biri, bu dengeyi kurabilmesidir."
Kum İslami Kültür ve İletişim Teşkilatı Temsilciliği Başkanı, Şehit Sadr’ın beşinci özelliğini açıklayarak şunları söyledi: "Şehit Sadr’ın Batı düşüncesi ve dünya genelindeki fikri akımlarla tam anlamıyla tanışıklığı, onun beşinci önemli özelliğiydi. O, ‘Kendi bildiğimi söyler, dünyadan habersiz kalırım veya dünya ile ilgilenmem.’ diyen biri değildi. Tam tersine pozitivizmin zirvede olduğu bir dönemde el-Üsûs el-Mantıkiyye li’l-İstikrâ adlı eserini yazarak dünyaya bizim bakış açımızı ve istikrâ yöntemine dair görüşlerimizi gösterdi. Şehit Sadr, bir teorisyen olarak düşüncelerini kendi içinden ve İslami kaynaklardan beslerken, diğer yöntem ve yaklaşımlardan da faydalanmayı ihmal etmediğini göstermiştir. Bu onun derin ve dengeli bir teorisyen olmasını sağlayan önemli bir özelliktir."
Hüccetü’l-İslam Cihangiri, Şehit Sadr’ın altıncı özelliğini şu şekilde açıkladı: Şehit Sadr’ın altıncı özelliği, çok fazla düşünmesi ve okumaktan daha çok kafa yormasıydı. Kitaplığında sınırlı sayıda kitap vardı ancak çokça düşünürdü. Bugün karşılaştığımız sorunlardan biri araştırmacıları başkalarına yönlendirmek ve onlara derinlemesine düşünme veya muhasebe yapma fırsatı vermemektir. Biz araştırma yöntemini öğretiyoruz nasıl derinlemesine düşünülmesi gerektiğini öğretmiyoruz. Bu araştırma alanında gerçekleştirilmesi gereken çok önemli bir adımdır."
Dünya Şehit Sadr Ödülü Sekreteri, Şehit Sadr’ın yedinci özelliğini açıklayarak şunları söyledi: "Şehit Sadr’ın yedinci özelliği, her dini meseleye dair bir rivayeti olması ve bu rivayetlerin başkaları tarafından da anlaşılabilir olmasıydı. Fedek konusu, İslam dünyasının en büyük tartışmalarından biridir ve Şehit Sadr bu konuda bir kitap yazmıştır. Ancak kitabının içeriği sadece Şii değil, Sünni âlimlerinin de ilgisini çekecek şekilde yazılmıştır. Fedek meselesinin nasıl açıklanıp sunulduğu çok önemlidir; bir Şii alim karşıt görüştekilerin bile ilgisini çekecek şekilde bir rivayet sunabiliyor ve bu kitabı okumaya yönlendiriyor."
Hüccetü’l-İslam Cihangiri sözlerini şu şekilde tamamladı: "Şehit Sadr’ın bu özelliklerini göz önünde bulundurarak biz de ‘İslam İnsani Bilimler Teorileri ve Düşüncelerinin Küresel Sunumu’ etkinliğini, ‘Şehit Sadr Dünya Ödülü’ olarak adlandırmaya karar verdik. Amacımız, İslam İnsani Bilimleri alanında en yüksek noktaya ulaşmak ve Şehit Sadr gibi bir alimin izinden gitmektir. O, düşüncelerini çok doğru bir şekilde ifade etmiş ve bu yüzden görüşleri dünya çapındaki düşünürler tarafından başvurulan bir kaynak olmuştur."